19 Temmuz 2017 Çarşamba

Latin Amerika'dan "ORDULAR"

"Bir ölümün paradosini yapmanın hiçbir tehlikesi olmayacak mı?"                                                                                                                                         Moliere
“Yıllar önce evlerini terk etmek zorunda kalan başka köylerin sakinleri bizim köyümüzden geçerlerdi; erkekler, kadınlar ve çocuklardan oluşan, başı sonu görünmeyen kafileler… Aç biilaç meçhule giden sessiz kalabalıklar halinde geçişlerini seyrederdik. Yıllar önce üç bin yerli uzun süre San José’de konakladı ve derme çatma sığınma merkezlerinde yiyecek sıkıntısı baş gösterince gitmek zorunda kaldılar. Şimdi sıra bize geldi.”
Emekli öğretmen Ismael’in hayatı bir harika. Köyü cennetten bir köşe. En büyük derdi, güneşlenen komşusunu gözetlerken kendi karısına yakalanmamak. Ta ki ordular gelene kadar.
Evelio Rosero’nun Ordular’a mekân seçtiği Kolombiya köyü ağır ağır yokluğa karışıyor. Saldırganlara ve kurbanlara ise dünyanın geri kalanı da yabancı değil: silahlılar silahsızlara karşı, ölüm insanlığa.
Evelio Rosero, Latin Amerika’nın en iyi yazarları arasında gösteriliyor. Ordular kitabı; 2006 Tusquets Roman Ödülü ve 2009 The İndependendt Yabancı Roman Ödülü’lünü kazanmış. Ordularla tekrar latin Amerika topraklarına Kolombiya’nın büyülü karmaşasına seyahat ediyoruz.
Kolombiyalı Evelio Rosero’yu keşfettiğimde büyük beklenti içine girdiğimi söylemeliyim. Gerilim ve korku yüklü bir ülke Kolombiya. Gerillalar (FARC) ile hükümet arasındaki diyalog-savaş ve yıllardır süren korku-terör, Kolombiya’da edebiyatın ve sanatın bütün alanlarına işlemiş durumda.
Kolombiyalı Evelio Rosero’yu keşfettiğimde büyük beklenti içine girdiğimi söylemeliyim. Gerilim ve korku yüklü bir ülke Kolombiya. Gerillalar (FARC) ile hükümet arasındaki diyalog-savaş ve yıllardır süren korku-terör, Kolombiya’da edebiyatın ve sanatın bütün alanlarına işlemiş durumda. Bu açıdan konu içerik derya-deniz. Geç dönem romantik devrimci tarihin izlerini de taşıyan Latin Amerika’da bugün hala devrim-özgürlük ve gerillalar gündemde. Bu olgular ve olaylar da Latin Amerika sanatının ve edebiyatının her alanında geniş ve güçlü bir etki yaratıyor.
Kitabın yazarı Rosero, Rus klasiklerini-realistlerini edebiyatın kutsalları olarak görüyor. Ordular’da da emekli öğretmen Ismael’in psikolojisinde dostoyevski vari yansımaları görebiliriz. Kitaptaki olay örgüsü de mutlu bir köyün nasıl kimsesiz terk edilmiş bir köy haline geldiğinin hikayesi. Emekli öğretmen Ismael köyü hiç terk etmiyor. Bu yüzden köyden kaçanlar, köye gelen ziyaretçiler geriilalar askerler Ismael’in dünyasını yaratırken köyünü de değiştiriyorlar. Kolombiya topraklarında böyle binlerce köy olduğunu söylemek lazım. Kitaptaki karakterler İsmael’in düşüncelerinde aktarılıyor. “Ordular”ın köye gidip gelmesi köyde dolaşmaları gözünü kestirdiklerini dövmeleri öldürmeleri olayları da korku psikolojisini büyük oranda okura aktarıyor. Aydınlıktan karanlığa doğru giden bir kitap. Güzel portakal bahçelerinin olduğu küçük bir köyün ordularla nasıl terkedilmiş ıssız bir köye dönüştüğünün emekli öğretmen ismael’in hayatıyla bizlere sunuyor. Köyler gerillalar ve askerler ve tabi küresel medya ilişkisi; günümüzde bu 4 unsurlu dinamik coğrafyaların maruz kaldıkları yaşam...
Geçen yaz Narcos adında bir dizi ortaya çıktı. Ünlü uyuşturucu kaçakcısı ve mafya lideri, zamanında dünyanın en zengin adamı olarak anılan Pablo Escobar’ın hayatını anlatan bir dizi. Bu dizi sayesinde Kolombiya dünyada tanındı. Diziyi ben de izledim. Gerillalar, karteller, hükümet, ve uluslarası medya-örgütler arasındaki ilişkileri de güzel harmanlayan bir seri olmuş. Ama Kolombiyalı bir arkadaşımın dediği gibi; Kolombiya uyuşturucu mafyalarından ve terörden çok daha fazlası. Nobel ödüllü Gabria Garcia Marquez’in eserleri yada Kolombiya-Medellin doğumlu Fernando Botero’nun ünlü şişman insanları modern sanat ve edebiyat alanında Kolombiya’nın insanlığa katkısıdır.
Edebiyatta özellikle Roman türünde Avrupa’dan sonra Latin Amerika geliyor galiba. Son yıllarda bir çok Latin Amerikalı yazar Türkçe’ye çevrilmeye başlandı.
Bir romanı iyi yapan özellik okuduktan sonra uzun süre üzerimizde bıraktığı etkisidir. Konusunu beğenmediğimiz bazı romanların anlatm tarzı ve diliyle insanı derinden etkileyebiliyor. İyi kitap da budur zaten.
Evelio Rosero da Kolombiya'yı tekrar sevmemizi sağlıyor. Marquez severlerin seveceği türden bir roman. Kolombiya’da orduların bir gün bitmesi dileğiyle ve tüm dünyada...

Doğan Sevimbike

Kapak resmi; Fernando Botero

Hiç yorum yok: