“ Kapitalizmin kıskacında doğa, toplum ve bilim
– Onur Hamzaoğlu olayı “ Kitabı üzerine
“Bilim bütün dünyanın malıdır, ulusların sınırlarını tanımaz.”
Goethe
Bilim; doğa kanunlarını, toplumsal ilerleme ve bilinçlenme için
anlaşılır kılan ve yöntem sunan bir gerçekliktir. Bu gerçekliği aydınlatan
insanlık hizmetine sunan bilim insanlarıdır. Bilim insanlarının halkın mutlu
bir gelecek için bilimsel uğraşları, siyasal düzenin karşısında, değişim
yasasının doğa ve toplum uyumunun siyasal ve politik yeniden düzenini sağlamada
rol alır. Akıl ve bilimin mirasi her dönem köhnemiş gelenekselleşmiş bir takım
yerel kurallar ve doğa ile uyumlu olmayan düzen yasaları ve kuvvetlerine karşıt
ilerlese de bilimsel aydınlanma insanlık tarihinden bugüne kadar birikerek ve
sentezlenerek gelmiştir gelişmektedir. “Onur Hamzaoğlu olayı” ise bu
ilerlemenin Türkiye’deki siyasal ve kültürel koşullarının bilim tarihindeki
örneklerine çok yönden benzer bir yansımasıdır.
Bilim, toplumların büyük birliğidir, doğal hakkıdır. Bilgiye erişme
hakkı engellenen bir halkın mücadele etmesi Dilovası’ndaki çevre felaketinde
görüldüğü gibi bir yaşama ve özgürlük meselesidir. Yasaların ve düzenin bu
meseleler üzerine değişmesi ve dönüştürülmesi ilkesi “Onur Hamzaoğlu Olayı’nda bir çok yönden ele
alınmaktadır. Tarihsel olarak Türkiye’deki bilimin ve bilim insanlarının
yaşadığı sorunlar (Cumhuriyet Döneminde Üniversiteden tasfiyeler), bilimin ahlaki sınırı, politika ve egemen güçler
bağlamında kitapta genişçe değerlendirmelere yer verilmiştir. Çünkü mutlu ve
özgür bir yaşam bilimin yoluyla olabileceğinden dolayı bilim toplumsal olaylara
yabancı değildir bizzat toplumsal çelişkilerle haşır neşirdir. Muhattabı bizzat
toplum ve sorunlarıdır. Bu sebeble özgür ve bağımsız bir alanda geliştirir
kendini. Bağımsızlık ise üretilen değerlerin yorumu ve biriken bilimsel
gerçekliklerin tekrar sentezlenerek üretebildiğini anlaşılır kıldığı sürecin olmazsa
olmaz koşuludur. Bağımsız olmadan bilimsel gerçeklik yaratılamaz. Onur
Hamzaoğlu olayında da görüldüğü gibi bağımsızlığı etkileyen ekonomi politik
sebebler olduğu gibi, ideolojik hegemonyanın yerleşik gelenekselci
yaklaşımlarla kavgası sürecinin de etkiliği olduğu medya ve toplum platformlarında
gözlemlenmektedir. Kitapta bununla ilgili yaşanılan hadiseler ve hukuksal
alandaki çalışmalar da belgelerle anlatılmaktadır. Üniversitelerin halk
yararına bilim üretme anlayışı ve ilkesi konusunda ise “bilim kalelerinin”
sınıfta kaldığı gerçeğini de raporlarla kitapta görmekteyiz. Akademisyeni
olduğu Kocaeli Üniversitesi’nin etik kurulunca, Onur Hamzaoğlu’nun yaptığı
çalışmaların paylaşımından dolayı “kusurlu” bulunması bilim, politika ve etik
konu başlığı altında incelenmeye alınmıştır. Üniversitelerin yozlaşmış
yapısının 12 eylül’den bu yana otoriteryen zihniyet, devlet ve yök üçgeninde ve
evrensel, demokratik, bilimsel özelliklerinin kaybı bağlamında sorgulanmıştır.
Kitapta “Onurumuzu savunuyoruz” hareketinin 2-3 haziran 2012 tarihinde, Şirince’de
gerçekleştirilen çalıştayda yapılan sunumlara da yer verilmektedir.
Dilovası gerçeği ve Onur Hamzaoğlu olayı, kapitalizm sorunsalında ele
alındığından doğa, toplum ve bilim birbirinden ayrı tutulmaması gereken insana
yabancı olmayan unsurlardır. Dilovası’ndaki yaşanılan kanser risklerindeki
oransal büyüme ve bölge halkından alınan örnekler ve istatistikler
doğrultusunda Kocaeli Üniversitesi Halk sağlığı anabilim dalı başkanı Onur
Hamzaoğlu, yaptığı bu araştırmasından ötürü halkı galeyana getirmekten ve
bitmemiş bir araştırmayı paylaşmasından ötürü hakkında soruşturma açılmıştır.
Dilovası 30 yıl öncesine göre %90 sanayileşme gösteren bir yerleşim yeridir. Sanayinin, uluslararası şirketlerin ve
limanların yoğun olduğu bu bölgede malesef halk, fabrikalarla ve fabrikalardan
çıkan çevreyi kirleten, havayı toprağı ve suyu etkileyen atıklarla içli dışlı
yaşamaktadır. Sadece sanayileşmenin sorunları değil, göç işsizlik yabancılaşma,
kimliksel sorunlar da beraberinde gelmektedir. Fakat sorunun temeli ekonomiksel
ve sağlıkla ilgilidir. Bölgedeki rant gücü yüksek olduğundan bölge halkının
bilinçlenmesi, toplumsal muhalefetin güçlenmesi kapitalizmin doğası gereği
engellenmektedir yada anlaşılır kılınmamaktadır. Toplumsal bir yarayı ve büyük
felaket risklerini toplumla paylaşmak da bilimsel bir araştırmanın etiksel
görevidir. Halkın eşit olanaklara sahip sağlıklı bir çevrede yaşaması doğal
hakkıdır.
Sonuç olarak Yordam Kitap’tan çıkan “Kapitalizmin
kıskacında doğa, toplum ve bilim – Onur Hamzaoğlu olayı “ Türkiye ölçeğinde
bilim ve bilim karşıtlarının sistemsel bir analizini ve toplumu aydınlatma
mücadelesinin bugünkü koşullardaki rehberi olmuştur. Antik Yunan’dan bu yana
gerçeği haykırmak, herkes evet dediğinde hayır diyebilmek toplumsal sorumluluğu
olan bilim insanın işidir, Aydınlanma felsefesinin tüm bilim insanları bu
gerçeklikten beslenerek güçlenerek topluma ışık olurlar ve tarihsel bellekle
ilericilikle yol alırlar. İçinde bulunduğumuz dönem mayıs-haziran direnişleri
ile korkunun yenildiği, sistemin bozukluklarına şarlatanlıklarına karşı direnişlerin
başladığı bir dönemdir. Türkiye’de bilime ve bilim insanlarının özgürce ve
korkmadan gerçeği dile getirebildiği yıllar olacağına inanmaktayız. Doğa ve
toplum düşmanlarına karşı her zaman bilime inanan bireylerin beraberce yaşadığı
bir toplum umuduyla..
Kitapta kimler var, ne
yazdılar?
- Giriş: Onur Hamzaoğlu Olayı / Cem Terzi, Emel Yuvayapan, Erkin Başer
- “Şarlatan” / Cem Terzi
- Hukuki Açıdan Onur Hamzaoğlu Olayı / Ziynet Özçelik
- Neden Tarafım? / Onur Hamzaoğlu
- Çevre Kirliliğinin Halk Sağlığı Etkileri / Zeliha Öcek
- Bilim, Politika ve Etik / Harun Tepe
- Bilimsellik ve Şarlatanlık / Doğan Göçmen
- Geçmişte ve Günümüzde Din-İdeoloji-Bilim Kavgası / Alâeddin Şenel
- Cumhuriyet Döneminde Üniversiteden Tasfiyeler / İzge Günal
- Türkiye’de Otoriteryen Zihniyet: Devlet, YÖK, Üniversite
ve Bilim İnsanları / Fatma Gök
- Yakın Tarihimizde Bir Örnek: Çernobil Felaketi
ve Bilim İnsanlarına Yönelik Baskılar / İnci Gökmen
- Etik Kurulları Etik Değerlerini Koruyabilir mi? / Murat Civaner
- Alt/Üst Etik: Tıp Araştırmaları / Hasan Yazıcı
- Bilimi Kim Nasıl ve Neden Çarpıtıyor? / Cem Terzi
- Bilimsel Dergilerde Hakemlik Mekanizması ve Sonuçları / Özlem Özkan
- Araştırma Sistemi Daha Açık ve Dürüst Bir Sistem Hâline Nasıl Getirilir? / İskender Sayek
- Bilimsel Araştırma Sponsor Etkisinden
ve Baskısından Nasıl Korunabilir? / İskender Sayek
- Bilgiye Erişme Hakkı / Beyza Üstün
- Aşıya Erişme Hakkı / Feride Aksu-Tanık ve Şafak Taner
- Giriş: Onur Hamzaoğlu Olayı / Cem Terzi, Emel Yuvayapan, Erkin Başer
- “Şarlatan” / Cem Terzi
- Hukuki Açıdan Onur Hamzaoğlu Olayı / Ziynet Özçelik
- Neden Tarafım? / Onur Hamzaoğlu
- Çevre Kirliliğinin Halk Sağlığı Etkileri / Zeliha Öcek
- Bilim, Politika ve Etik / Harun Tepe
- Bilimsellik ve Şarlatanlık / Doğan Göçmen
- Geçmişte ve Günümüzde Din-İdeoloji-Bilim Kavgası / Alâeddin Şenel
- Cumhuriyet Döneminde Üniversiteden Tasfiyeler / İzge Günal
- Türkiye’de Otoriteryen Zihniyet: Devlet, YÖK, Üniversite
ve Bilim İnsanları / Fatma Gök
- Yakın Tarihimizde Bir Örnek: Çernobil Felaketi
ve Bilim İnsanlarına Yönelik Baskılar / İnci Gökmen
- Etik Kurulları Etik Değerlerini Koruyabilir mi? / Murat Civaner
- Alt/Üst Etik: Tıp Araştırmaları / Hasan Yazıcı
- Bilimi Kim Nasıl ve Neden Çarpıtıyor? / Cem Terzi
- Bilimsel Dergilerde Hakemlik Mekanizması ve Sonuçları / Özlem Özkan
- Araştırma Sistemi Daha Açık ve Dürüst Bir Sistem Hâline Nasıl Getirilir? / İskender Sayek
- Bilimsel Araştırma Sponsor Etkisinden
ve Baskısından Nasıl Korunabilir? / İskender Sayek
- Bilgiye Erişme Hakkı / Beyza Üstün
- Aşıya Erişme Hakkı / Feride Aksu-Tanık ve Şafak Taner