19 Temmuz 2017 Çarşamba

Lao Tzu-Tao Yolu Öğretisi ve Oinoandalı Diyojen-Doğa Üzerine Bir Epitom






Doğa ve mutlu yaşam üzerine bir giriş yada deneme

Epikürizmin ülkemiz topraklarındaki temsilcilerinden biri olan Oinoandalı Diyojen’in yazıta aktarılmış Doğa Üzerine Bir Epitom adlı öğretilerinin ve Lao Tzu’nun Tao Yolu Öğretisi ile karşılaştırmalı bir kısa bakış yapalım;
Lao Tzu; Taoizmin kurucusu olarak kabul edilir. Çince’de yaşlı bilge, üstad anlamına gelir. Tao Yolu Öğretisi, Tao Te Ching bilinen en önemli eseridir. Tao düzen anlamına gelir. Evren Tao ile var olmuştur. Yin – Yang, iyi-kötü, kadın-erkek vs gibi diyalektik bir yaklaşım barındırır. Bu yaklaşımı doğanın ve evrenin dengesi olarak sunar. Bu sebeple Taoizm, Zen Budizminin temeli olarak kabul edilir.
Tao ve taoizm konusu epey uzun ayrıntılı bir mesele fakat burada Çin’deki din algısı ve felsefesi ayrımlarına girmeden Taoizmin felsefi yönünü baz aldığımızda: Taocu din ile Taocu felsefenin ayrımının gözetilmesini öğütleyen Fransız düşünür Granet Taocu felsefeyi şöyle özetler;
“Sadece yaşamak için yaşamak. Bu saf ve neşeli sanatı çocuklardan, hayvanlardan ve bitkilerden öğrenebiliriz. Onlar gibi yaşayabiliriz. İnsan her şeye gülümseyen, hiç bir amaç gözetmeksizin ortada dolaşan bir bebek gibi olmalıdır. Yeni doğmuş bir buzağıyla, daha iyisi suya benzemeye çalışmalıdır. Çünkü su her biçime girer, her şeye kucağını açar, her şeyi yansıtır”. İnsan böylesine bir yaşama raks, müzik, sarhoşlukla varabilir. İnsan yapabildiği kadar yaşamını uzatmaya çalışmalıdır.
[caption id="attachment_1657" align="aligncenter" width="300"] Oinoanda antik kenti - Magma Dergisi[/caption]
“Konfüçyüs öğretisi dünyayı değiştirmeyi öngörür. Batılı anlayışa daha yakındır. Lao Tzu içinse doğa güçlüdür. Tao’nun yolu doğanın yoludur. Bunun yöntemi de ona uymak, yani onun gibi davranmaktır. Günümüzde doğaya ve dünyaya egemen olmuş bir insanlık için bu istek anlamsız görünür. Fakat 2500 yıl öncesinin koşullarında Lao Tzu öğretisi rasyonel bir dünya yorumudur.”
“... Eğer, beyler, bu insanlara bizim aramızdaki tartışmada “mutluluğa götüren yol nedir” diye sorulsaydı ve onlar da buna “erdemlerdir” diye cevap verseydi (ki bu esasen doğru olurdu) onlarla bu konuda hemfikir olmak dışında herhangi bir adım atmak gereksiz olurdu. Lakin ben, mesele “mutluluğa götüren yol nedir” değil, “mutluluk nedir ve doğamızın nihai amacı nedir” diyorum. Hem şimdi hem her zaman tüm Greklere ve Grek olmayanlara şöyle haykırıyorum: Haz, hayatın en hoş doruğuyken insanlarca uygunsuz şekilde altüst edilen erdemler (insanlar erdemleri araç olmaktan çıkartıp son kılmıştır), hiçbir şekilde son değil, sona götüren araçtır. Şimdi bunun doğru olduğunu ifade edelim ve başlangıç noktamız yapalım. Peki birisi gelip de “bu erdemlerin kime faydası var” diye sorsa ki bu safçadır, cevap besbelli “insan” olurdu. Erdemler ne uçan kuşun daha iyi uçması ne de diğer hayvanların içinde doğdukları doğayı terk etmeleri içindir; bilakis erdemler bu doğa uğruna her şeyi yapar ve var olur... “
Magma-doğa üzerine epitom
Epikür felsefesinin takipçisi; (Fethiye’nin Ksantos Vadisinde buluşan şehir) Oinoanda’lı filozof Diyojen MÖ 341- 270
Epikürizm: Dinsel olmayan haz peşinde koşan materyalist felsefenin ilk örneği: ““yok olmak kaçınılmaz yazgımız olduğuna göre elimizdeki bu tek hayattan fazlasını almalıyız; amacımız, bu dünyada iyi yaşamak, bu dünyada mutlu olmaktır”
“Kişileri soylu ya da sonsuz yapan herkese eşit olan doğa değil, kişilerin eylem ve mizaçlarıdır. Baht diye adlandırdığımız tesadüfler nadiren hayata müdahale eder. Her şey genellikle bizim elimizdedir.”
Hande Ölçeroğlu / Magma-doğa üzerine epitom

Tao ile Ching Çinli filozof Lao Tzu’nun MÖ. 6.yüzyılda yazdığı düşünülen bir yapıt. Bundan 2500 yıl öncesinin bilgi ortamında, doğa-insan ilişkisini dinsel ve mistik yorumlara bulaştırmadan anlatan ve insanın doğayı izlemesini öneren bir öğütler kitabı.
Gök ve yerden önce tanımsız fakat bir araya gelen tek şey vardı.
Sessizdi, boştu!
Kendiliğinden var olan, değişmeyen, her şeye nüfuz eden, tükenmeyen bir şey,
Ona her şeyin anası diyebiliriz. Adını bilmiyorum. Ona Tao(yol) diyorum.
Bu kavramı bir kategoriye sokmak istersem ona Büyük Tao da diyebilirim.
Büyük sınırsıza uzanır. Sınırsıza uzanmak çok uzaklara varmak demek. Uzaklara varmak yakına glemek demek.
Tao’da dört büyüklük var: Tao büyük, Gök büyük, bilge kral büyük, insan büyük.
İnsan yasalarını Yer’den alır. Yer Gök’ten alır, Gök Tao’dan alır. Tao yasası kendinde olandır.
“Yorum: Bu Lao Tzu’nun kitaptaki kozmogoni kuramlarından biridir. Her şeyden önce biçimi olmayan bir bütün vardı; yalnız, sessiz, ilişiksiz. Bu adsız, sınırsız bütünün yasası kendisidir. Tao Gök’ten başlayan bir düzendir. Gök Tao’dan, Yer Gök’ten, İnsan Yer’den. Bu evrensel hiyerarşidir.”
Doğan Kuban
“Marksizmin geliştirici kuramcısı Lenin, ünlü Felsefe Defterleri’nde Epikuros felsefesini incelerken “Epikuros’un dahice tahmini”, “bu, diyalektik materyalizme doğrudan yaklaşımıdır” gibi övgücü kenar bahsettiği kenar notlarıyla vurgulamıştır. Ayrıca Hegel’in Epikuros’u değerlendiren sözlerini de “bir idealistin materyalizmi çarpıtmasına ve ona iftira etmesine örnek olarak niteler.”
Felsefe Ansiklopedisi – Remzi Kitabevi
Antikçağ Yunanlılarının mutluluk felsefesinin Çin biçimi de diyebiliriz Taozim için. Epikürcü felsefe ile Taocu felsefenin ortak yönünün diyalektik materyalizmi barındırmasıyla beraber; farklı coğrafyalarda farklı yüzyıllarda çıkmış fakat insanlığın mutlu bir hayatı nasıl yaşamalı sorusuna yönelik verdiği cevaplarla birlikte bir çok ortak yön bulmak olası. Örneğin erdemli olmayı amaç değil mutlu yaşamanın bir aracı olarak görmek ilkel komünal toplumda doğanın işleyişine uyum sağlamak doğanın yaratımları ile ortaklık kurmak. Taoizm’in din yönelimi/yorumu olsa da, Granet’in dediği gibi felsefi açıdan yaklaşarak Epikürizm ve Taoizm arasındaki doğadan öğrenmek doğa ile yaşamak, mutluluğun yolu ve düzeni olarak yorumlanıyor. Her iki görüş de ortaya çıktıları dönem koşullarında değerlendirildiği zaman; dünyanın varlığını soyut düşüncelerle değil bizzat yaşamdan seçilen olgularla anlatırlar. Her iki felsefenin özünde de rasyonel bir dünya yorumu vardır.
Bilgi-erdem ve mutlu yaşam arasındaki bağlamlar ve anlamlarla kendimize yollar seçiyoruz. Günümüz tüketim ve hızlılık dünyasında ve postmodern-mistik-dinsel argümanların rasyonel düşünceyi cepheden sardığı bu çağda; epikürizm-taoizm felsefeleri, barındırdıkları temel savlarıyla (Epiküryen Taoizm diye bir şey uydurulabilir belki) mutululuk arayışlarımızda yolumuzu daha rahat aydınlatmamızı sağlayabilir.
Özellikle Batı Anadolu'daki antik şehirlerde epikür felsefesinin izinden giden bir çok komün yaşamı olmuş. Bugün de şehirlerde zen budizminden ortaya çıkan yaklaşımlar görüşler bulmak çok olası. Mistik yada dinsel anlamlar yüklemeden ya da bu kavramlara esir olmadan yeni yaşam yaklaşımları düşünülebilir.
Doğan Sevimbike

Hiç yorum yok: