19 Kasım 2013 Salı

“ Kapitalizmin kıskacında doğa, toplum ve bilim – Onur Hamzaoğlu olayı “  Kitabı üzerine

“Bilim bütün dünyanın malıdır, ulusların sınırlarını tanımaz.”
Goethe


  Bilim; doğa kanunlarını, toplumsal ilerleme ve bilinçlenme için anlaşılır kılan ve yöntem sunan bir gerçekliktir. Bu gerçekliği aydınlatan insanlık hizmetine sunan bilim insanlarıdır. Bilim insanlarının halkın mutlu bir gelecek için bilimsel uğraşları, siyasal düzenin karşısında, değişim yasasının doğa ve toplum uyumunun siyasal ve politik yeniden düzenini sağlamada rol alır. Akıl ve bilimin mirasi her dönem köhnemiş gelenekselleşmiş bir takım yerel kurallar ve doğa ile uyumlu olmayan düzen yasaları ve kuvvetlerine karşıt ilerlese de bilimsel aydınlanma insanlık tarihinden bugüne kadar birikerek ve sentezlenerek gelmiştir gelişmektedir. “Onur Hamzaoğlu olayı” ise bu ilerlemenin Türkiye’deki siyasal ve kültürel koşullarının bilim tarihindeki örneklerine çok yönden benzer bir yansımasıdır.

  Bilim, toplumların büyük birliğidir, doğal hakkıdır. Bilgiye erişme hakkı engellenen bir halkın mücadele etmesi Dilovası’ndaki çevre felaketinde görüldüğü gibi bir yaşama ve özgürlük meselesidir. Yasaların ve düzenin bu meseleler üzerine değişmesi ve dönüştürülmesi ilkesi  “Onur Hamzaoğlu Olayı’nda bir çok yönden ele alınmaktadır. Tarihsel olarak Türkiye’deki bilimin ve bilim insanlarının yaşadığı sorunlar (Cumhuriyet Döneminde Üniversiteden tasfiyeler),  bilimin ahlaki sınırı, politika ve egemen güçler bağlamında kitapta genişçe değerlendirmelere yer verilmiştir. Çünkü mutlu ve özgür bir yaşam bilimin yoluyla olabileceğinden dolayı bilim toplumsal olaylara yabancı değildir bizzat toplumsal çelişkilerle haşır neşirdir. Muhattabı bizzat toplum ve sorunlarıdır. Bu sebeble özgür ve bağımsız bir alanda geliştirir kendini. Bağımsızlık ise üretilen değerlerin yorumu ve biriken bilimsel gerçekliklerin tekrar sentezlenerek üretebildiğini anlaşılır kıldığı sürecin olmazsa olmaz koşuludur. Bağımsız olmadan bilimsel gerçeklik yaratılamaz. Onur Hamzaoğlu olayında da görüldüğü gibi bağımsızlığı etkileyen ekonomi politik sebebler olduğu gibi, ideolojik hegemonyanın yerleşik gelenekselci yaklaşımlarla kavgası sürecinin de etkiliği olduğu medya ve toplum platformlarında gözlemlenmektedir. Kitapta bununla ilgili yaşanılan hadiseler ve hukuksal alandaki çalışmalar da belgelerle anlatılmaktadır. Üniversitelerin halk yararına bilim üretme anlayışı ve ilkesi konusunda ise “bilim kalelerinin” sınıfta kaldığı gerçeğini de raporlarla kitapta görmekteyiz. Akademisyeni olduğu Kocaeli Üniversitesi’nin etik kurulunca, Onur Hamzaoğlu’nun yaptığı çalışmaların paylaşımından dolayı “kusurlu” bulunması bilim, politika ve etik konu başlığı altında incelenmeye alınmıştır. Üniversitelerin yozlaşmış yapısının 12 eylül’den bu yana otoriteryen zihniyet, devlet ve yök üçgeninde ve evrensel, demokratik, bilimsel özelliklerinin kaybı bağlamında sorgulanmıştır. Kitapta “Onurumuzu savunuyoruz” hareketinin 2-3 haziran 2012 tarihinde, Şirince’de gerçekleştirilen çalıştayda yapılan sunumlara da yer verilmektedir.

  Dilovası gerçeği ve Onur Hamzaoğlu olayı, kapitalizm sorunsalında ele alındığından doğa, toplum ve bilim birbirinden ayrı tutulmaması gereken insana yabancı olmayan unsurlardır. Dilovası’ndaki yaşanılan kanser risklerindeki oransal büyüme ve bölge halkından alınan örnekler ve istatistikler doğrultusunda Kocaeli Üniversitesi Halk sağlığı anabilim dalı başkanı Onur Hamzaoğlu, yaptığı bu araştırmasından ötürü halkı galeyana getirmekten ve bitmemiş bir araştırmayı paylaşmasından ötürü hakkında soruşturma açılmıştır. Dilovası 30 yıl öncesine göre %90 sanayileşme gösteren bir yerleşim yeridir.  Sanayinin, uluslararası şirketlerin ve limanların yoğun olduğu bu bölgede malesef halk, fabrikalarla ve fabrikalardan çıkan çevreyi kirleten, havayı toprağı ve suyu etkileyen atıklarla içli dışlı yaşamaktadır. Sadece sanayileşmenin sorunları değil, göç işsizlik yabancılaşma, kimliksel sorunlar da beraberinde gelmektedir. Fakat sorunun temeli ekonomiksel ve sağlıkla ilgilidir. Bölgedeki rant gücü yüksek olduğundan bölge halkının bilinçlenmesi, toplumsal muhalefetin güçlenmesi kapitalizmin doğası gereği engellenmektedir yada anlaşılır kılınmamaktadır. Toplumsal bir yarayı ve büyük felaket risklerini toplumla paylaşmak da bilimsel bir araştırmanın etiksel görevidir. Halkın eşit olanaklara sahip sağlıklı bir çevrede yaşaması doğal hakkıdır.

  Sonuç olarak Yordam Kitap’tan çıkan Kapitalizmin kıskacında doğa, toplum ve bilim – Onur Hamzaoğlu olayı “ Türkiye ölçeğinde bilim ve bilim karşıtlarının sistemsel bir analizini ve toplumu aydınlatma mücadelesinin bugünkü koşullardaki rehberi olmuştur. Antik Yunan’dan bu yana gerçeği haykırmak, herkes evet dediğinde hayır diyebilmek toplumsal sorumluluğu olan bilim insanın işidir, Aydınlanma felsefesinin tüm bilim insanları bu gerçeklikten beslenerek güçlenerek topluma ışık olurlar ve tarihsel bellekle ilericilikle yol alırlar. İçinde bulunduğumuz dönem mayıs-haziran direnişleri ile korkunun yenildiği, sistemin bozukluklarına şarlatanlıklarına karşı direnişlerin başladığı bir dönemdir. Türkiye’de bilime ve bilim insanlarının özgürce ve korkmadan gerçeği dile getirebildiği yıllar olacağına inanmaktayız. Doğa ve toplum düşmanlarına karşı her zaman bilime inanan bireylerin beraberce yaşadığı bir toplum umuduyla..

Kitapta kimler var, ne yazdılar?

- Giriş: Onur Hamzaoğlu Olayı / Cem Terzi, Emel Yuvayapan, Erkin Başer
- “Şarlatan” / Cem Terzi
- Hukuki Açıdan Onur Hamzaoğlu Olayı / Ziynet Özçelik
- Neden Tarafım? / Onur Hamzaoğlu
- Çevre Kirliliğinin Halk Sağlığı Etkileri / Zeliha Öcek
- Bilim, Politika ve Etik / Harun Tepe
- Bilimsellik ve Şarlatanlık / Doğan Göçmen
- Geçmişte ve Günümüzde Din-İdeoloji-Bilim Kavgası / Alâeddin Şenel
- Cumhuriyet Döneminde Üniversiteden Tasfiyeler / İzge Günal
- Türkiye’de Otoriteryen Zihniyet: Devlet, YÖK, Üniversite 
ve Bilim İnsanları / Fatma Gök
- Yakın Tarihimizde Bir Örnek: Çernobil Felaketi 
ve Bilim İnsanlarına Yönelik Baskılar / İnci Gökmen
- Etik Kurulları Etik Değerlerini Koruyabilir mi? / Murat Civaner
- Alt/Üst Etik: Tıp Araştırmaları / Hasan Yazıcı 
- Bilimi Kim Nasıl ve Neden Çarpıtıyor? / Cem Terzi
- Bilimsel Dergilerde Hakemlik Mekanizması ve Sonuçları / Özlem Özkan
- Araştırma Sistemi Daha Açık ve Dürüst Bir Sistem Hâline Nasıl Getirilir? / İskender Sayek 
- Bilimsel Araştırma Sponsor Etkisinden 
ve Baskısından Nasıl Korunabilir? / İskender Sayek
- Bilgiye Erişme Hakkı / Beyza Üstün 
- Aşıya Erişme Hakkı / Feride Aksu-Tanık ve Şafak Taner



Hiç yorum yok: